Koşu
Koşu Gruplarından Antrenman Tavsiyeleri: Beat Run Crew
Beat Run Crew ekibinden koşu rotalarını, motivasyon yöntemlerini, antrenman detaylarını ve çok daha fazlasını dinledik…
Beat Run Crew koşu grubu da tıpkı diğer koşu grupları gibi birbirine sıkı sıkıya bağlı, antrenmanlarını ciddiye alan, kendine sürekli hedefler koyan ve birbirinden güç alan bir ekip. Evde daha fazla vakit geçirmeye devam ettiğimiz bu süreçte antrenmanlarına nasıl devam ettiklerini, yaptıkları çalışmalara dair detayları ve antrenman tüyolarını onlara sorduk.
1. Beat Run Crew adının hikayesinden bahseder misiniz? Bu ismi koyarken aklınızda neler vardı?
“Beat Run Crew” üzerinde oldukça oldukça düşünülmüş bir isim. Grubun kuruluş sürecinde, ekibe dahil olan herkesin fikrini beyan ettiği, grubun adı, vizyonu, bizi bir araya getiren değerler üzerine tartışıp birlikte yol haritası çizdiğimiz harika bir dönem geçirmiştik. Bu süreçte odak noktamız hep “neden bir aradayız ve neden koşuyoruz?” soruları oldu. Yaptığımız anketler ve beyin fırtınaları sonucunda ortaya çıkan ana tema eninde sonunda “Kendini geçmek, zorlukları yenmek, dünden daha iyi olmak, birlikte koşmak ve bir ritim yakalamak” şeklinde özetleniyordu. Sürecin sonunda tüm bu kavramları en iyi özetleyen ve hep bir arada, bir ritm içerisinde koşup daha iyi koşucular olma isteğimizi yansıtan “Beat” kelimesi ortaya çıktı.
2. En çok nerelerde koşmayı seviyorsunuz? Nasıl ve sıklıkta koşuyorsunuz?
Ekip olarak en sevdiğimiz rota; bizim için haftanın en önemli buluşması olan Beat Monday koşularımızı yaptığımız Caddebostan sahil hattı. Bostancı – Fenerbahçe arasında uzanan ve yaklaşık 5K uzunluğunda olan bu parkur artık bizim evimiz haline geldi diyebiliriz. Anadolu yakasındaki en keyifli koşu parkuru olan bu rotada her an tanıdık bir yüzle karşılaşmak mümkün. Beat Monday 8 farklı pace grubu ve 3K – 6K ve 10K mesafeleri ile özellikle yeni başlayan koşucularımızın en çok tercih ettiği antrenmanımız oluyor.
Salı ve Perşembe akşamları antrenörümüz Mehmet Boztepe eşliğinde, Maltepe Sahil Atletizm Pisti’nde Interval çalışmalarımızı yapıyoruz. Ayda 1 Çarşamba günü, Beat the City konsepti ile Bebek Parkı, Yeniköy, Maçka Parkı ve Karaköy koşuları yapıyoruz. Bu koşular daha çok bir araya gelip sohbet ettiğimiz, kısa bir koşu sonrası kahvelerimizi içip güzel vakit geçirdiğimiz etkinlikler oluyor. Cumartesi günleri ekibin Trail koşucuları için zorlayıcı parkurları seçtiğimiz, özellikle yüksek kazanıma sahip, patika yarışlarına hazırlanan arkadaşlarımıza hitap eden Beat Trail koşuları yapıyoruz.
Bu koşularda uzun saatler boyunca parkurda kaldığımız Ultra Trail yarışları için gerekli antrenmanı yapabileceğimiz, gerekli ekipmanlarımızı, yarış içi beslenmemizi prova edebileceğimiz, zorluk derecesi olarak yüksek olan Taşdelen – Çekmeköy, Aydos Dağı, Kayışdağı zirvesi ve Geyik Parkuru gibi rotaları tercih ediyoruz. Pazar günleri ise artık haftanın tempo olarak en düşük koşusu olan Beat the Forest temalı patika koşularımızı yapıyoruz. Neşet Suyu, Ayvat Bendi en çok tercih ettiğimiz parkurlar. Alternatif olarak Ada havası almak istediğimizde de adresimiz Büyükada oluyor.
3. Koşulara ara verdikten sonra her şey nasıl ilerledi? #evdeantrenman sürecini ekip olarak nasıl sağladınız?
Kış sezonu bizim için çok yoğun geçiyordu. Özellikle Nisan-Mayıs dönemi itibariyle ekibin büyük bir çoğunluğunun hedef yarışları olduğu için tüm kışı uzun ve sert antrenmanlarla geçirmiştik. Dışarıda antrenman yapma imkanı ortadan kalkınca ilk bir-iki hafta bu sürece alışma ve adaptasyon ile geçti. Sonrasında bireysel antrenmanlar ve instagram – zoom yayınları ile günlük egzersiz rutinimizi sürdürdük. Grup içi challenge’larla birbirimizi motive etmeye, antrenman paylaşımları ile kondisyonumuzu korumaya devam ettik.
4. Beat oldukça kalabalık bir ekip. Koşular olmayınca bu kalabalık ekiple nasıl bir iletişim yolu seçtiniz nasıl motive oldunuz?